اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ.

Foundation Islamic Union

İSLAM BİRLİĞİ VAKFI

وقف الاتحاد الإسلامي العالم

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعاً وَلَا تَفَرَّقُواࣕ

BAĞIMSIZ İSLAM DEVLETLERİ

Maldivler

Resmî adı: Maldivler Cumhuriyeti (MV)

Başkenti  : Male

Önemli Şehirleri: 19 atol ve 1 idari bölge; Alifu, Baa, Dhaalu, Faafu, Gaafu Alifu, Gaafu Dhaalu, Gnaviyani, Haa Alifu, Haa Dhaalu, Kaafu, Laamu, Lhaviyani, Maale, Meemu, Noonu, Raa, Seenu, Shaviyani, Thaa, Vaavu

Yüzölçümü: 300 km²

Nüfusu       : 396,334 (2021)[1]
Ortalama İnsan Ömrü: 65 yıl

Etnik Yapı: Güney Hindistanlılar, Sinhalalılar, Araplar.
Dil: Maldiv Dhivehi (Sinhala lehçesi), İngilizce.

Din: Halkının tamamı Şâfıî mezhebine mensup Sünnî Müslümandır.

Coğrafî Durumu: Güney Asya’da, Hint Okyanusunda atol grubu, Hindistan’ın güneyi.
Yönetim Şekli: Başkanlık Tipi Cumhuriyet. Millet meclisi sekizi cumhurbaşkanı ta­rafından belirlenen kırk sekiz üyeden oluşmaktadır. İslâm hukuk kurallarının geçerli olduğu ülkede meskûn adalarda otuzdan fazlası Male’de olmak üzere bir­çok cami bulunmaktadır

Tarihi: İsminin muhtemelen Sanskritçe’den geldiği kabul edilen Maldivler, Divehiler olarak bilinen yerli halkın dilinde Divehi Râjje diye adlandırılır. Bölgenin adı Arapça kaynaklarda ise Dîbâ Mahal,  Zîbete’l-Mehel, ed-Dîbe, Cüzürü’z-Zîb şeklinde kaydedilmektedir.

    M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren yer­leşim yeri olduğu anlaşılan Maldivler, İs­lâm dönemine kadar Hinduizm ve özel­likle Budizm’in etkisinde kalmış ve bura­da birçok tapınak inşa edilmiştir. Maldivler’e İslâmiyet’in ne zaman girdiği hususu açık olmamakla birlikte daha ilk asırlar­da Müslüman tüccar ve denizciler vası­tasıyla bölgeye geldiği tahmin edilmek­tedir. İslâm’ın Maldivler’de geniş ölçüde yayılmaya başlaması 7. yüzyıldan itibaren olmuştur. Maldivler’e dair bir eser yazmış olan Kâdî Hasan Tâceddin’e göre Maldivler’in Budist kralı, Tebriz’den gelen Şeyh Yusuf Şemseddin et-Tebrîzî vasıtasıyla 12 Rebîülâhir 548 (7 Temmuz 1153) tarihinde Müs­lüman olmuş ve Muhammed el-Âdil Siri Bavanaditta Maha Radun adını almıştır. Ar­dından Sultan Muhammed el-Âdil’in faa­liyetleri neticesinde İslâmiyet bölgede ya­yılmaya başlamıştır. Maldivler’i 1343-1346 yıllarında ziyaret etmiş olan İbn Battûta ise adı geçen Budist kralın Malikî mezhebine mensup Mağribli Ebü’1-Berekât el-Berberî vasıtasıyla Müslüman olup Ahmed ismini aldığını ve Ebü’i-Berekât tarafından yaptırılan camideki bir kitabede bu hususun kaydedildiğini ifade et­mektedir. Bugün ge­nellikle bölgede İslâmiyet’in Şeyh Ebü’l-Berekât el-Berberî sayesinde yayıldığı ka­bul edilmekte ve O’nun

    Maldiv adalarında bir buçuk yıl süreyle kalan, burada evlenen ve kadı olarak ta­yin edilen İbn Battûta ‘dünyanın en ilginç yerlerinden biri’ şeklinde tanımladığı Maldivler’e geniş yer ayırmakta, halkının tamamının Müslüman olup dindar, halim selim ve dürüst olduğunu, adalarda bir­çok caminin bulunduğunu kaydetmekte, bölgenin örf ve âdetleri, ticarî gelenekleri, dönemin hükümdarı Hatice Sultan başta olmak üzere kadınları hakkında bilgi vermektedir. 5. yüzyılın Arap denizcisi İbn Mâcid ve O’nu takiben Süleyman b. Ahmed el-  

 

    Mehrî de eserlerinde Maldivler’den bahsetmek­te ve özellikle denizciler için faydalı bilgi­ler vermektedir.

    Portekizliler 1625 yılında Mal­divler’e tekrar saldırdılarsa da Sultan Mu­hammed İmadüddin 1620-1648) tarafın­dan püskürtüldüler. Maidivler bazen et­raftan gelen diğer saldırılara da mâruz kaldı. Uzun süre tahtta kalan hükümdar­lardan biri olan ve eğitim, savunma ve ticaretin gelişmesine önem veren Sultan İbrahim İskender b. Muhammed döne­minde 1648-1687  Güney Hindistan’dan gelen korsanlar adalara baskın yaptılar, ancak Sultan İbrahim karşısında mağlûp oldular. 1752-53 yılında Malabarlılar Male’ye saldırdılar. Sultanlık sarayını tahrip ettikleri gibi Sultan Muhammed el-Mükerrem İmâdüddin’i adalardan sür­düler. Maldivliler, Gâzî Hasan İzzeddin ku­mandasında giriştikleri mücadele sonu­cunda Fransızlar’m da yardımıyla Malabarlılar’ı ülkeden çıkarmayı başardılar.

  1. yüzyılda Seylan’a hâkim olan Hol­landa’nın ve ardından 1796’da Seylan’ı ele geçiren İngiltere’nin himayesine giren Maidivler 1887’de İngiltere’nin himayesi­ni resmen kabul etti. 1932 yılında demok­ratik bir anayasa yürürlüğe girdiyse de sultanlık 1953’te Muhammed Emin Dîdî başkanlığında cumhuriyetin ilânına ka­dar devam etti. Aynı zamanda tarih ve biyografi gibi alanlarda birçok eser yaz­mış olan Cumhurbaşkanı Emin Dîdî’nin bir süre sonra devrilip öldürülmesinin ar­dından 1954’te tekrar sultanlığa dönül­dü. Temmuz 1965’te İngiltere’den tam bağımsız hale gelen Maldivler’de 1968 yı­lında yapılan referandumla cumhuriyet yeniden ilân edildi ve İbrahim Nasır cum­hurbaşkanı oldu. 1976 yılına kadar Gan adasındaki üssü kullanmaya devam eden İngilizler’in Maldiv topraklarından ayrıl­dıkları 29 Mart 1976 tarihi bağımsızlık günü ilân edildi.

1965’ten itibaren Birleş­miş Milletler, 1976 yılından beri de İslâm İşbirliği Teşkilâtı üyesi olan Maldivier 1982’de İngiliz Uluslar Topluluğu’na ka­tıldı.[2]

Ülkede İslâmiyet: XIII. yüzyılda tamamen Müslüman olduğu anlaşılan Maidivler 1558-1573 yılları arasında Portekiz işgali altın­da kaldı. Portekizliler’le çarpışma esna­sında öldürülen (1558) Sultan Ali b. Abdurrahman ‘eş-Şehîd’ unvanıyla Mal­div tarihine geçti. Adalar Portekiz kuv­vetleri kumandanı Adiri’nin yöneti­mine verildi. Maldiv Müslümanları, Por­tekiz işgaline karşı Muhammed el-Hatîb Takurufânu el-Utîmî ve kardeşleri Ali el-Hatîb ile Hasan el-Hatîb liderliğinde ol­dukça etkili bir direniş gösterdiler. Ali el-Hatîb bu mücadeleler sırasında öldürül­dü. 1573’te Portekizliler adalardan çıkarıldı ve Muhammed Takurufâ­nu sultan ilân edildi. Adaletli ve mer­hametli bir sultan olarak ‘el-Kebir’ unva­nıyla anılan Muhammed Takurufânu ida­resinde (1573-1585) Maidivler en huzurlu dönemlerinden birini yaşadı. Ancak dinî ilimler sahasında bir süre önce, başlayan gerileme özellikle Portekizliler’in Maldivler’i istilası sırasında belirgin hale gelmiş ve adalarda yaygın olan Mâlikî mezhebini neredeyse öğretecek âlim kalmamıştı. Bu sırada Hadramut’ta Şafiî fıkhı tahsil eden Maldivli âlim Muhammed Cemâleddin el-Mahallî ülkesine dönünce Sultan Muhammed Takurufânu tarafından kadı tayin edildi. O’nun gayretleriyle adalarda hukukî uygulamalarda Mâlikî mezhebi­nin yerini Şafiî mezhebi aldı ve halk ara­sında bu mezhep yayılmaya başladı.[3]

Ekonomi: Maldivler ekonomisi büyük ölçüde deniz ürünleri ihracatı ile sanayi ürünleri ithalatına bağımlıdır. Ülkenin 1,3 milyar dolar dış ticaret hacmi olmakla birlikte, ülkedeki üretimin büyük çoğunluğunun deniz ürünleri üretiminden oluşması nedeniyle ekonomisi 2020 yılında yaklaşık 912 milyon dolar dış ticaret açığı vermiştir. 2020 yılında 212 milyon dolarlık ihracatla dünyada 174. sırada olan ülkenin ithalatında Türkiye %2 pay ile 8. sıradadır. 2020 yılında ülkenin ihracatındaki en önemli ürünler; balık ve balık ürünleri olup, ithalatındaki en önemli ürünler ise petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar; telefon cihazları, ses, görüntü veya diğer bilgileri almaya veya vermeye mahsus diğer cihazlar; mobilyalar ve bunların aksam ve parçaları ve tedavide veya korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlardır.[4]

İhracat Ürünleri: Balık, giyim eşyaları;

İhracat Ortakları: ABD, İngiltere, Sri Lanka, Japonya, Tayland, Sri Lanka.
İthalat Ürünleri  : Tüketim malları, yatırım malları, petrol ürünleri; çeşitli makineler, madenî yakıtlar, kimyasal maddeler.

İthalat Ortakları: Singapur, Hindistan, Sri Lanka, Japonya, Kanada.

Para Birimi: Rufiyaa (MVR)

Kişi Başına Düşen Millî Gelir: 11.887 USD[5]

Sanayi: Balık ürünleri, turizm, gemi ve yat yapımı, hindistancevizi ürünleri, giyim eşyaları,  

              hasır, halat, el sanatları, mercan ve kum madenciliği
Enerji: Elektrik üretimi: 149.9 milyon kWh (2004);

Ulaşım:Limanları: Gan, Male;

Hava alanları: 5

Eğitim: 15 yaş ve üzeri için veriler toplam nüfusta: %97.2

Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: (FAO), G-77, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), İslam Kalkınma Bankası (IDB), (ILO), (IMF),  (INTERPOL), İslam İşbirliği Teşkilatı[6] (OIC), (UN), (UNESCO), (WHO), (WTO)

Coğrafi Konum: Maldivler, Hint Okyanusu’nun kuzeyinde, Seylan adasının yaklaşık 650 km. güneybatısın­da irili ufaklı 2000 civarında adadan olu­şur.

    Adaların üstü basık ve yükseklikleri azdır. Ülkenin en yüksek noktası sadece 24 metredir (Wilingili ada­sında}. Ekvatoral iklim tipinin hâkim ol­duğu Maldivler’de sıcaklık yaz ve kış he­men hemen aynı kalır (30° C dolayların­da). Güneybatıdan esen musonlar mayıs-ağustos aylarında yağış getirir. Adalar, aralarında hindistan cevizi ve ekmek ağaçlarının bulunduğu, tropik çalılık­lardan oluşan gür bir bitki örtüsüne sa­hiptir.

    Genel olarak adalardan sadece 200 ka­darında yaşayan nüfus ataları Seylan ada­sından geldiği için Sinhali diye bilinen top­luluklar, Tamiller ve az sayıda Araplar’dan oluşur. .

 

[1]   www.ticaret.gov.tr (Ekim-2021 Erişim)

[2]  İslâm Ansiklopedisi, TDV.

[3]  İslâm Ansiklopedisi, TDV.

[4]   www.ticaret.gov.tr (Ekim-2021 Erişimi)

[5]   www.ticaret.gov.tr (Ekim-2021 Erişim)

[6]   www.oic-oci.org.