Makedonya-Kuzey
Resmî Adı: Kuzey Makedonya Cumhuriyeti
Başkenti : Üsküp
Önemli Şehirleri: Manastır, Kumanova, Pirlepe, Kalkandelen.
Yüzölçümü: 25.713 km2
Nüfusu : 2.069.160 (2021)[1]
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 6.712 USD (2021)[2]
Etnik Yapı: Makedon %64,18, Arnavut %25,17, Türk %3,85, Roman %2,66, Sırp %1,77.
Boşnak %0,84, Ulah %0,47, Diğer %1,10.
Dil : Makedonca, Arnavutça (ikinci resmi dil),
Din: Ortodoks Hristiyan %65, Müslüman %33,3, Katolik Hristiyan %0,34, Diğer %1,63.
Coğrafî Durumu: Dağlık bir ülke olan Makedonya, çok yaşlı araziyle kaplı olmasına rağmen yakın jeolojik dönemdeki tektonik hareketler sonucunda gençleşmiş bir arazi görünümü kazanmıştır.
Ülkede hâkim olan iklim tipi soğuk kışlar ve sıcak, kurak yazlarla dikkati çeken karasal iklimdir. Doğal bitki örtüsü olarak dağlık kesimlerde sık orman örtüsü bulunur. Çukur alanlarda yaz mevsiminde bozkır görünüşü hâkimdir.
Makedonya’da en önemli akarsu başşehir Üsküp’ten geçerek ülkeyi ikiye bölen Vardar nehridir. Yunanistan’a geçtikten sonra Ege denizine ulaşan bu akarsu ülkenin adeta simgesi haline gelmiştir.
. Topraklarının dörtte birinden azı ekilebilir olup millî gelirin %10’u tarıma, %32’si endüstriye. %58’i hizmetler sektörüne dayanır. Tarım ülkenin az engebeli kesimleriyle çukur alanlarında çeşitlilik kazanır. Pirinç, tütün ve buğday ekiminin yanında çeşitli meyveler (üzüm ve özellikle karaerik) yetiştirilir. Yugoslavya Federasyonu döneminde dev boyutlu sanayi kuruluşları yapıldıysa da bunların kuruluş yerleri iyi seçilemediğinden ülke ekonomisine fazla yararlı olamadı. Metal sanayii dışında başlıca sanayi kollan tekstil, ağaç ürünleri ve tütün endüstrisiyle ilgilidir. Ülkedeki başlıca yer altı zenginlikleri krom, çinko, manganez, tungsten ve demirdir.[3]
Tarihi: Makedonlar, M. Ö. 1200’lerden sonra Selânik’e yakın Aigai civarına yerleşmeye başladı. 1389 Kosova savaşında Sırp ve müttefik güçlerinin yenilmesinden sonra Osmanlı hâkimiyeti altına girdi. Osmanlı idaresinde Makedonya ismi unutuldu. Fakat Balkanlarda Osmanlı hâkimiyetinin sarsıntıya uğramasıyla XIX. yüzyılın başlarından itibaren Avrupa’da yeniden kullanılmaya başlandı. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının ardından yeni kurulan Balkan ülkeleri arasında da yaygınlaşan bu isim, Osmanlı hükümeti tarafından resmen kullanılmadı. Eski Makedonya’nın kapsadığı bölge, Osmanlı Devleti’nin merkezî idaresi altında Rumeli eyaletinin bir parçası durumundaydı. XIX. yüzyılda ise elviye-i selâsenin (üç vilayet) sınırları (Selanik, Manastır ve Kosova vilâyetleri) içinde yer alıyordu. Makedonya meselesi 1877-1878 Osmanlı - Rus savaşından sonra yapılan Ayastafanos antlaşması ile kurulan Büyük Bulgaristan, Makedonya bölgesini de büyük ölçüde içine almaktaydı. Büyük Bulgaristan da üçe bölündü. Tuna vilâyetini içeren kısım Bulgaristan Prensliği olarak tesis edilirken güney bölgesi Doğu Rumeli adı altında özerk bir eyalet haline getirildi.
1906’da Selânik’te Jön Türkler tarafından Osmanlı Hürriyet Cemiyeti kurulduğunda Makedonya’da etnik çatışmalar ve kanlı çete savaşları bütün hızıyla sürüyordu. Makedonya Müslümanlarının Makedonya’daki gelişmelere bir tepkisi olarak kurulan bu örgüt, 1907’de Paris’teki Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti ile onun adı altında birleşerek dâhilî merkez-i umûmî haline geldi. Örgüt, Selanik’teki Üçüncü Ordu’da çetelerin takibiyle görevli birçok subayı Jön Türk hareketine kazandırmayı başardı. Haziran 1908’de İngiliz ve Rus hükümdarlarının Reval’de bir araya gelerek Makedonya’daki Osmanlı hâkimiyetini ortadan kaldıracağı iddia edilen yeni bir reform paketi hazırlamaya başlamaları Jön Türkleri, Osmanlı devletinin haklarını korumakta yetersiz kaldığını iddia ettikleri II. Abdülhamid rejimine karşı isyana şevketti. Makedonya’da Enver Bey ve Niyazi Bey gibi subaylar tarafından yürütülen isyan Jön Türk ihtilâli olarak tarihe geçti ve 24 Temmuz 1908’de Abdül-Hamid’in II. Meşrutiyet’i ilân etmesiyle sonuçlandı. Türk, Arnavut, Rum, Bulgar, Makedon. Sırp, Ulah ve Yahudi mebuslar Osmanlı Meclis-i Meb’usanı’na girdi. Bunun üzerine 1910’da Arnavutluk’ta başlatılan silah toplama hareketi Makedonya’da da sürdürüldü.. 1908’de tam bağımsızlığını ilân eden Bulgaristan, Avrupa’da ve büyük devletler nezdinde yeniden Osmanlı hükümeti aleyhine şikâyetlere ve Makedonya’daki soydaşlarının Jön Türkler tarafından zorla Türkleştirildiği şeklinde propagandaya başladı. Balkan devletleri, Rusya’nın da destek ve telkinleriyle 1912’de bir ittifak kurarak Osmanlı Devleti’ne savaş ilân etti Mayıs 1913’te imzalanan Londra Antlaşması ile sona eren savaşta Osmanlı Devleti diğer bölgeler yanında Makedonya’yı bütünüyle kaybetti. Savaş esnasında ağır katliamlara maruz kalan Makedonya Müslümanları, sonraki yıllarda Balkan devletlerinin baskılarına maruz kalarak bölgeden kaçmaya ve göç etmeye başladı. Fakat Balkan ittifakını meydana getiren devletler Makedonya’nın paylaşımı konusunda anlaşamadılar. Yunanistan, Sırbistan ve Romanya birleşerek Bulgaristan’ı II. Balkan savaşında yenilgiye uğrattı. Ağustos 1913’te Bükreş Anlaşması ile sona eren savaşta Makedonya’nın büyük bir kısmı Yunanistan ve Sırbistan’ın eline geçti.
İç Problemleri: Makedonya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilân ettikten sonra karşılaştığı en büyük iç çalkantı Slav Makedonyalılar ile Arnavutlar arasındaki etnik bölünmedir. Ali Ahmeti, Fazli Veliu ve Gezim Ostreni önderliğinde kurulan Arnavut Millî Kurtuluş Ordusu UÇK adlı örgüt aynı yılın ortalarında Üsküp Karadağı’ndaki Tanushe, Breza ve Malina’dan başlayarak Kumanova, Üsküp ve Kalkandelen’e kadar geniş bir bölgede faaliyet gösterdi ve Makedon birlikleriyle çatıştı. Silâhlı örgüt olan Arnavut Millî Kurtuluş Ordusu lağvedildi ve Ali Ahmeti liderliğinde siyasî partiye dönüştürüldü.[4]
Dış Problemleri: Makedonya’nın tarihten gelen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan arasındaki problemleri devam etmektedir.
Ülkede İslâmiyet: Balkanlar’da Osmanlı hâkimiyetinin kuruluşuyla Arnavutların ve bir kısım Slav halkın Müslümanlığa geçişi ve Türklerin yoğun yerleşmeleri sonucu bölgede önemli bir Müslüman nüfus oluşmuştu. Doğu Makedonya’daki Türklerin büyük bir çoğunluğu, Batı Makedonya’da ise hem Türklerin hem Arnavutların büyük bir kısmı Türkiye’ye göç etti.
Osmanlı döneminden sonra buradaki Müslümanların dinî hayatıyla ilgilenen ve doğrudan Saraybosna’ya bağlı ‘Vakufska Direkcija’, sonra da Makedonya İslâm Birliği Meşihatı adı altındaki dinî kuruluş halen faaliyetini sürdürmektedir. Söz konusu kuruluşa bağlı 13 müftülük mevcuttur. Günümüzde bu meşihatın idaresinde Üsküp’te faaliyet gösteren İsa Bey Medresesi İmam Hatip Lisesi ve bir İlahiyat Fakültesi mevcuttur. 1987’den itibaren Makedonca, Arnavutça ve Türkçe olarak aylık ‘el-Hilal’ adlı bir gazete yayımlanmaktadır. Her üç dilde dinî neşriyat da kısmen yapılmaktadır.
Üsküp’te 1918-1945 yılları arasında Osmanlı usulüyle çalışan üç medrese mevcuttu. (Meddah Medresesi, Kral Aleksandar Medresesi, İsâ Bey Medresesi], Ayrıca Üsküp’te II. Dünya savaşı esnasında ve sonrasında faaliyet gösteren Yücel Teşkilâtı, Makedonya’daki Türklerin millî sorunlarını dile getirmiş ve mensuplarının büyük bir kısmı komünist rejim tarafından idam edilmiştir.
Makedonya’da 2001 yılının Mart ayında başlayan iç savaş neticesinde elli yedi cami tahrip edilmiştir. Bunlar arasında tarihî eser olarak bilinen Pirlepe Çarşı Camii (1475) ve Köprülü’deki Fazıl Ahmed Paşa Camii (18. yüzyılı Makedon para-militer güçler tarafından tamamen yakılmıştır. Savaş esnasında Manastır’daki İshakıye Camii (1506), Hasan Baba Camii (1629), Hamza Bey Camii (18. yüzyıl), Kalkandelen’deki Paşa Camii (1495) ve Harabati Baba Tekkesi (16. yüzyıl) kısmen tahrip edilmiştir. 2003yılında Üsküp Büyük Şehir Belediyesi tarafından Üsküp Taş Köprüsü’ne (Karneni Most) yapılan restorasyonda kitabesi ve mihrabı yıktırılmış, bunun ardından Müslüman aydınlar ve siyasîlerle Makedonya devleti arasında yeni bir siyasî kriz doğmuştur. Aynı şekilde 199O’lı yılların başında Makedon milliyetçileri tarafından Manastır ve Pirlepe’deki Osmanlı dönemine ait saat kulelerinin üzerine takılan haçlar yüzünden de kriz yaşanmış ve bu durum günümüze kadar bir çözüme kavuşturulamamıştır.[5]
Bugün Makedonya’da açık olan ve kullanılan 600’ün üzerinde cami var. 4 ayrı şehirde şubeleri bulunan Üsküp İsa Bey Medresesi – İmam Hatip Lisesi ve İslâmî Bilimler Fakültesi gibi eğitim müesseseleri faaliyetini sürdürüyor. Makedonya Müslümanları, amelî sahada Hanefi mezhebine, iman (itikad) esaslarına göre Maturidî ekolüne, kültür ve gelenek olarak da Türk – Osmanlı – İslâm kültür mirasına sahiptirler.
Yıllarca bu sistematik baskılar altında ezilen ve zulüm gören Müslümanlar, komünist sistemin çöküşüne ve çok partili hayata çok sevindiler. Fakat ne yazık ki bu yeni süreçte de Müslümanlar aradıklarını bulamadılar. Müslümanlar, kendi demokratik haklarını elde etme konusunda yine çok sayıda engellerle karşılaşmaya devam ettiler.
O sıkıntılı süreçlerde sözlü gelenek en çok kullanılan yöntemdi. Müslümanlar, hemen her fırsatta görevlilerden İslâm hakkında yeni şeyler öğrendiler. En başta, ilk ilmihal bilgileri böyle unutulmadı. Namaz nasıl kılınır, oruç, abdest gibi asli ibadetler hakkında bu vesile ile bilgi sahibi olundu.
Makedonya Cumhuriyetinde ilk İslâmî basın, 1959 yılında yayınlanabildi. Bu, Hafız Kâmil Abbas tarafından Sırpçadan Türkçe’ye tercüme edilen ‘Küçük İlmihal’ adlı eserdir. İslâm Birliği, 46 sayfa olan bu mini eseri 10.000 adet bastırdı. Bu eserde imanın ve İslâm’ın şartları anlatılıyordu.
Komünizm sisteminin çökmesiyle birlikte 1990 yılından itibaren hem dinî literatür konularını ihtiva eden eserler hem de Mushaflar Türkiye’den gelmeye başladı. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer dernek ve vakıflar Makedonya İslâm Birliği’ne kitaplar, Kur’anlar hediye etmeye başladılar, Kur’an ziyafetleri düzenlendi.
Makedonya İslâm Birliği, cami külliyelerine bağlı Kur’an Kurslarının yapımına çok büyük önem veriyor. Bu nedenle bütün camilerimizin bitişiğinde bir de medreseler bulunuyor.
Eğitim: Okuma-Yazma Oranı: %97,4
Kentleşmiş Nüfus Oranı: %60
Tarım Arazisi: 665.891 hektar
Orman Arazisi: 2.824 hektar
Para Birimi: Makedon Denarı
Devlet Şekli ve Yapısı: Cumhuriyet - Parlamenter Demokrasi. Cumhurbaşkanı doğrudan
halk tarafından seçilmektedir.
Başlıca ihracat kalemleri: Ferro-nikel, demir-çelik ürünleri, tütün tekstil ve hazır giyim
Başlıca ithalat kalemleri: Petrol ve türevleri, elektrik, otomobil ve diğer karayolu taşıtları
ve yedek parçaları
İhracat Yapılan Başlıca Ülkeler: Sırasıyla Almanya, Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan,
Belçika, İtalya, (Türkiye 9. sıradadır.)
İthalat Yapılan Başlıca Ülkeler: Sırasıyla Almanya, İngiltere, Yunanistan, Sırbistan, Çin,
İtalya, Türkiye (Türkiye 7. sıradadır)
Üyesi Olduğu Uluslararası Kuruluşlar: WTO; UN; NATO; IMF.
[1] www.ticaret.gov.tr (Ekim-2021 Erişimi)
[2] www.ticaret.gov.tr (Ekim-2021 Erişimi)
[3] İslâm Ansiklopedisi, TDV.
[4] İslâm Ansiklopedisi, TDV.
[5] İslam Ansiklopedisi, TDV.