اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ.

Foundation Islamic Union

İSLAM BİRLİĞİ VAKFI

وقف الاتحاد الإسلامي العالم

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعاً وَلَا تَفَرَّقُواࣕ

BAĞIMSIZ İSLAM DEVLETLERİ

İran

Resmî Adı: İran İslâm Cumhuriyeti (IR)

Başkenti  : Tahran

Önemli Şehirleri: Meşhed, İsfahan, Tebriz, Şiraz, Ahvaz, Abadân, Hemedan,   

                                Kirmanşâh, Kum, Hurremşehr, Urumiye, Kerej, B. Abbas.

Yüzölçümü: 1.628.195 km2

Nüfusu      : 84.981.000 (2021)[1] Nüfusun %58’i şehirlerde yaşamaktadır.

Km2 Başına Düşen İnsan Sayısı: 37 Kişi.

Ortalama İnsan Ömrü: 67

Etnik Yapı: %66 Farisi (Pers), %20 Türk, %9.1 Kürt, %3 Arap, %0.3 Ermeni, %0.3

                     Yahudi. Kalan nüfusu değişik etnik unsurlar oluşturmaktadır.

Dil: Resmî dil Farsça’dır. Ayrıca azınlıkların dilleri de konuşulmaktadır.

Din: İran’ın resmî dini İslâm’dır. Halkın %98,8’i Müslümandır. %0.7 oranında Hıristiyan, %0,3 oranında Yahudi, %0.1 oranında Zerdüşt, %0.1 oranında da diğer dinlerin mensupları mevcuttur. Müslümanların %10’u Sünnîdir. Diğerlerinin büyük bir çoğunluğu Şii Caferîdir. Kalanı Hıristiyanlar Ortodokslar, Gregoryen Ermeniler, Katolik Ermeniler, Nesturiler ve Protestanlardan oluşmaktadır.

Tüm Müslümanların bayramı olan Cuma günü İran’da resmî tatildir ve Cuma namazı her şehirde tek bir merkezde toplu olarak eda edilir.

     İran Hulefayı Raşidin döneminden itibaren İslâm diniyle tanışmış ve ilk hicrî asırda O’nunla şereflenmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.)’in torunu olan Hz. Hüseyin (r.a.)’in Kerbela’da şehit edildiği ay olan Muharrem ayı süresince özellikle de 9 ve 10. günlerinde büyük anma ve matem merasimleri düzenlenmektedir.

     Nüfusun %7,7’sini teşkil eden Ehl-i sünnet mezhebine bağlı kesim daha çok Kürdistan, Sistan ve Beluçistan bölgelerinde yaşamaktadırlar. Ehl-i Sünnet mensubu vatandaşlar dinî inanç ve vecibelerini kendi fıkıhlarına göre serbestçe yerine getirmektedirler. Dört Sünnî mezhep Anayasada resmî olarak tanınmıştır.

    İran İslâm Cumhuriyeti Anayasası İslâm dini ile birlikte Hristiyanlık, Musevilik dinlerini de resmî olarak tanımıştır. Bu üç dinden her birinin İslâmî Şura Meclisinde bir veya birden fazla temsilcisi bulunmaktadır.

Coğrafî Durumu: Bir Ön Asya (Ortadoğu) ülkesi olan İran, kuzeyden Azerbaycan, Ermenistan ve Türkmenistan, doğudan Afganistan ve Pakistan, güneyden Basra ve Umman körfezleri, batıdan da Irak ve Türkiye ile çevrilidir. Hazar denizine olan kıyısı Orta Asya ülkeleriyle ve Rusya’yla deniz bağlantısını sağlamaktadır. Basra körfezi içindeki bazı adalar İran’a aittir. İran’ın kuzeyinde ve güneyinde ülkeyi baştanbaşa çeviren sıradağlar mevcuttur. Dağlık bir ülke sayılan İran’ın topraklarının %9’u tarım alanı, %27’si otlak, %11’i de ormanlık ve çalılıktır. Geriye kalan toprakları çöl veya üzerinde orman bulunmayan dağlık alandır. İran iklimi bölgelere göre farklılık arz eder. Bunda da topraklarının sıradağlarla bölünmüş olmasının etkisi vardır.

Yönetim Şekli: İran’da 1979 yılında şah rejimine karşı gerçekleştirilen halk devrimden sonra Caferî ilkelerine dayalı bir İslâm Cumhuriyeti kuruldu. Buna göre ülkede On iki İmam’ın temsilcisi sayılan velayeti fakih en büyük dinî önder sıfatıyla bütün yürütme ve yasama işlerinde son söz hakkına sahiptir. Yasama organı 270 üyeli İslâm Şura Meclisi’dir. Bu meclisin üyeleri dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenir. Bu meclisin çıkardığı yasaların yürürlüğe girebilmesi için denetleme fakihlerinin ve velayeti fakihin onayından geçmesi gerekir. Cumhurbaşkanı da genel seçimle belirlenir ve velayeti fakihin onayından sonra göreve başlar. Başbakan cumhurbaşkanı tarafından tayin edilir ve İslâm Şura Meclisi’nce onaylanır. İslâm Şura Meclisi cumhurbaşkanı ve başbakan hakkında gensoru açabilmektedir. Buna göre söz konusu meclisin çoğunluğunun istememesi durumunda cumhurbaşkanı veya başbakanın görevden uzaklaştırılması mümkündür.

Tarihi: İran toprakları Hz. Ömer (r.a.) döneminde, 636 - 637 yıllarında yapılan Kadisiyye ve 642’deki Nihavend savaşlarından sonra Müslümanların eline geçti. Raşid halifeler döneminden sonra İran’da Emeviler, Abbasiler, Tahiriler, Saffariler, Samaniler, Buveyhiler, Ali Muhtac, Feriguniler, Selçuklular, Moğollar, Harezmşahlar, İlhanlılar, Timurlular, Türkmenler, Safeviler, Zendler, Kaçarlar ve Pehlevi Hanedanı hâkim olmuştur. Rıza Han 1925’te, ‘Rıza Pehlevi’ unvanıyla İngilizlerin yardımıyla İran şahı olunca işgal kuvvetleri bu ülkeyi terk etti. Rıza Pehlevi İngilizlerin İran üzerindeki çıkarlarını koruma görevini üstlendiği gibi ülkeden İslâm’ın bütün izlerini silmeye de çalıştı. Muhammed Rıza Pehlevi 1953’te çıkan bir iç kargaşa üzerine ülke dışına kaçtı. Kısa bir süre ABD’nin desteğiyle yeniden tahtına dönebildi. Bu olay ABD’nin İran üzerindeki nüfuzunun artmasına vesile oldu. Humeyni’nin halk nezdinde destek sağlamaya ve liderliğe doğru yol almaya başlaması da bu olayla birlikte oldu. Bütün bu gelişmeler üzerine başlayan rejim - halk kavgası 1979’da Ayetullah Humeynî liderliğinde gerçekleştirilen devrime kadar durmadı. 1 Nisan 1979’da yapılan halkoylamasına dayanılarak ülkede İslâm Cumhuriyeti ilan edildi. İslâm cumhuriyetinin ilanından sonra ülkenin dinî lideri Ayetullah Humeynî oldu. O’nun 1989’da vefatından sonra dini lider Ayetullah Seyyid Ali Hamaney oldu. 19 Hazian 2021 günü yapılan seçimde cumhubaşkanlığına İbrahim Reisî seçildi.

İran - Irak Savaşı: İran’la Irak, 1979 devriminden önce 1975 yılında OPEC’in Cezayir’deki bir zirvesinde birbirlerinin toprak bütünlüğüne saygı ve içişlerine karışmama prensibine dayalı bir ortak bildiri yayınladılar. Bu bildiride sınırların belirlenmesi konusunda 1913 İstanbul protokolüyle, 1914 sınır tayini komisyonu tutanaklarının esas alınacağı açıklandı. Bu olaydan sonra gerekli belgeler toplandı ve 12 - 13 Haziran 1975 Bağdat zirvesinde iki ülke arasındaki sınır meselesini çözüme kavuşturan anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya rağmen Irak, 1979 devriminden sonra sınır meselesini yeniden gündeme getirdi. Tartışmalar şiddetlenince Irak 22 Eylül 1980 tarihinde İran topraklarına karşı askerî harekete geçti. Bu savaş 20 Ağustos 1988’de imzalanan ateşkes anlaşmasına kadar devam etti.

İç Problemleri: Batı tarafından desteklenen Halkın Mücahitleri Örgütü gerçekleştirdiği silahlı eylemlerle ve saldırılarla İran yönetimini yıllardan beri uğraştırmaktadır. İran askerî birlikleri 1993 Mayıs’ının sonlarına doğru örgütün Irak’taki askerî üslerine saldırı düzenlediler.

    İran’ın bir diğer iç meselesi Kürtlerin yaşadığı bölgenin bağımsızlığı için sürdürülen mücadeledir. Ancak genellikle Kürdistan Demokratik Partisi tarafından organize edilen bu mücadele Irak ve Türkiye’deki kadar ciddî bir sorun oluşturmamaktadır.

Dış Problemleri: Irak’la ateşkes imzalamış olmakla birlikte bu ateşkes anlaşması sınır meselesini tam anlamıyla çözmüş değildir. İran’ın Birleşik Arap Emirlikleri’yle de Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları üzerinde bir anlaşmazlığı var.

İran’ın diğer dış problemi nükleer enerji üretecek tesisleri kurmuş olması nedeniyle Batılı ülkelerin nükleer silah üreteceği yönündeki kuşkularıdır. İran bundan dolayı Batı tarafından ambargo yaptırımına tabi tutulmakta, petrol alınmamakta, İranla ticarî faaliyeti olan şirket ve ülkelere bile yaptırım uygulanmakta ve hatta silahlı müdahele dahi konuşulmaktadır.

Ülkede İslâmiyet: İran İslâm Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştiren Ayetullah Humeynî, 25 Eylül 1902’de dünyaya gelmiştir. Humeyni, çocukluğunda ve gençliğinde İran’ın ileri gelen Caferî âlimlerinden dersler aldı. Daha sonra hocası Ayetullah Hairi’nin 1922 yılında Kum’a yerleşmesi üzerine bu şehre göçtü ve öğrenimini orada devam ettirdi. 1962 yılında başlayan Şah rejimine karşı muhalefetin içinde yer aldı. 1964’te önce Türkiye’ye sonra Irak’a sürgün edildi. Bu tarihten itibaren 1979 devrimine kadar sürekli sürgün hayatı yaşadı. 9 Şubat 1979’da yeniden vatanına dönen Humeyni 3 Haziran 1989 tarihinde vefat etti.

Ahmed Müftizade: Sünnî bir aileye mensup olan Ahmed Müftizade 1933’te İran Kürdistan’ında dünyaya geldi. İslâmi hareket içinde yerini aldı. Bir yandan İslâm ilimlerini öğrenmeye gayret ederken bir yandan da etrafındaki gençleri toplayarak onları İslâmî yönden şuurlandırma çalışmalarını yürüttü. Müftizade etrafına topladığı insanlarla birlikte şah rejimini yıkma mücadelesine katıldı. Yönetim değişikliğinden sonra İran’daki Sünnilerin durumlarının iyileştirilmesi yolunda çaba harcamaya başladı. Ancak yeni yönetim O’nun bu gayretlerinden rahatsız olarak Müftizade’yi ülkede nifak çıkarmakla suçladı ve 1981’de hapse attı. Müftizade 8 Temmuz 1992’de cezaevinde vefat etti. 

Ekonomi: İran ekonomisi petrol gelirlerine dayanır. Doğalgazın da ülke ekonomisine önemli katkısı olmaktadır. Petrol ve doğal gazın gayri safi yurtiçi hasıladaki payı %5 oranındadır. Tarım ve hayvancılık da İran ekonomisinde önemli yer tutar. Tarım gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı %18’dir. Toplam iş gücünün yaklaşık %25’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarıma elverişli alanlarının üçte bire yakın bir kısmı suludur. Başlıca tarım ürünleri tahıl, bakliyat, sebze, meyve, pamuk, tütün, hurma, pirinç, mısır, çay, kenevir, haşhaş, narenciye, şeker kamışı, şeker pancarı ve zeytindir. Aynı yıl 6 milyon 800 bin m3 tomruk üretilmiştir. 22 Eylül 1980 tarihinde başlayan ve sekiz yıl süren İran - Irak savaşı ile ABD’nin öncülüğünde gerçekleştirilen İran’ı yalnız bırakma çabaları ve ambargolar ülke ekonomisini olumsuz yönde etkiledi.

    Kaynaklar bakımından İran zengin ve dopdolu bir ülkedir. İran’da ilk petrol kuyusunun açılmasından bu yana (1908) 110 yılı aşkın bir zaman geçmiştir. Bugün dünyanın tespit edilen petrol rezervlerinin %9,2’si (93 milyar varil) İran’da bulunmaktadır. Bu miktara dünyanın tüm doğalgaz rezervlerinin %14,5’i de eklenecek olursa İran’ın dünya enerji piyasasındaki seçkin konumu açıkça görülecektir. İran önümüzdeki yetmiş yıl süresince ham petrol ve 250 yıl boyunca da doğalgaz üretimini bugünkü kapasiteyle sürdürebilecektir.

    İran bakır madeni rezervlerine sahip ülkelerin de başında gelmektedir. İran’daki bakır rezervleri 900 milyon ton olarak tahmin edilmektedir. Bu rakam dünya bakır rezervlerinin %15’ini ifade eder. Ayrıca 2.200 milyon ton ile demirtaşı, 5351 milyon ile taş kömürü, 60 milyon ton ile çinko ve kurşun madenlerinin yanı sıra inşaat sektöründe kullanılan taşların madenleri de İran’ın yer altı kaynaklarındandır.

     İran ekonomisi yüksek oranda yetişmiş insan gücüne sahiptir. Çalışanların %34’ü devlet, %65’i özel sektörde faaliyet göstermektedir.

Yetişmiş ve ucuz insan gücü, nispeten büyük iç pazarın varlığı ve bölge pazarlarına hızlı ulaşım, İran ekonomisinin diğer üstünlüklerindendir. Son yıllarda yabancı sermayenin yurda çekilmesi amacıyla Kiş, Kışm, Çabahar ve Sincan gibi bölgelerde çok sayıda serbest ticaret bölgeleri oluşturulmuştur. Bunlardan biri olan Kışm Serbest Ticaret Bölgesi petrol ve doğalgaz kaynaklarına yakınlığı ve uygun coğrafi konumu sebebiyle büyük miktarda yabancı sermaye çekmiştir.

Para birimi: İran Riyali (Halk arasında Tümen ismi kullanılmaktadır.)

Kişi Başına Düşen Millî Gelir: 8.034 USD.

Dış Ticaret: İhraç ettiği ürünlerin başında petrol, petrol ürünleri, doğalgaz, el dokuması halı, ipek halı, pamuk, deri, değerli taşlar, havyar, kimyon, ilaç, balık, giyim eşyası, kükürt, zamk, sanayide kullanılan otlar ve bazı sanayi ürünleri gelir. İthal ettiği malların başta gelenleri savunma araçları, makineler ve yedek parçaları, elektrikli ve elektronik aletler, mekanik araçlar, ulaşım araçları ve yedek parçaları, demir, çelik, kimyasal maddeler, ilaç, plastik maddeler, çimento, yapı malzemeleri, kağıt, karton ve gıda maddeleridir. Dış ticareti daha çok Almanya, Japonya, Rusya, Türkiye, İngiltere, İtalya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Uzak Doğu ülkeleriyledir.

Sanayi: İran’ın en önemli sanayi tesisleri petrol arıtma tesisleridir. Abadan, Isfahan, Şiraz, Lavan, Tahran ve Tebriz’de petrol arıtma tesisleri bulunmaktadır. Ağır sanayi tesislerinin başında Isfahan demir çelik tesisleri gelmektedir. Ayrıca bazı yerlerde petrokimya tesisleri bulunmaktadır. Kurulan bazı sanayi tesislerinde yedek parçası dışarıdan alınmak suretiyle otomobil, traktör ve elektrikli ev aletleri üretilmektedir. Bununla birlikte ülkedeki sanayi kuruluşlarının çoğu hafif sanayi üzerinedir. En yaygın olan sanayi dalları da dokumacılık, örgü, konserve, şişe ve cam, kibrit, kâğıt, konut gereçleri, kereste, seramik, mozaik ve tekel ürünleri sanayidir. İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı %9’dur. Çalışan nüfusun yaklaşık %12,5’i sanayi sektöründe iş görmektedir.

Enerji: İran’da 1991’de 56 milyar 900 milyon kw/saat elektrik üretilmiştir. Aynı yıldaki elektrik tüketimi de bu rakama eşittir. Elektrik enerjisinin %88’i termik santrallerden, %12’si hidroelektrik santrallerinden elde edilmektedir.

Ulaşım: Tahran’da uluslararası trafiğe açık havaalanı vardır. İç ulaşımda kullanılan 18 havaalanı daha bulunmaktadır. İran’ın dünya ülkeleriyle deniz bağlantısını sağlayan birçok uluslararası limanı bulunmaktadır. Bunlar İmam Humeyni, Hark, Hurremşehr, Buşehr, Abadan, Bender Abbas ve Çabehar limanlarıdır. 100 grostonun üstünde yük taşıyabilen 405 gemisi vardır. İran’ın 490 km’si otoyol, 51.500 km’si asfaltlanmış olmak üzere toplam 151.500 km. karayolu, 5.800 km. de demiryolu bulunmaktadır. İran’da ortalama 26 kişiye bir motorlu ulaşım aracı düşmektedir.

Sağlık: İran’da 600’e yakın hastane, 22.650 doktor, 4800 diş doktoru, 44.000 hemşire mevcuttur. 2.683 kişiye bir doktor düşmektedir. Değinilmesi gereken bir başka husus da sağlık sigortalarıdır. Halen İran halkının 57,5 milyonu genel sağlık sigortasından istifade etmektedir.

Eğitim: Ülkede 60 bin ilkokul, 18.500 genel ortaöğretim kurumu, 1.000’den fazla da meslekî ortaöğretim kurumu mevcuttur. İlkokul çağındaki çocukların %95’i bu öğretimden yararlanmaktadır. Bu oran ortaöğrenimde %50’dir. Yüksek öğrenim veren kurumların başında Tahran Üniversitesi gelir. Ülkede toplam 28 üniversite, 50 yüksekokul, 11 araştırma enstitüsü bulunmaktadır. Yüksek okulların önemli bir kısmı teknik eğitim veren yüksek okullar ve öğretmen okullarıdır. Ayrıca dinî eğitim veren medreseler mevcuttur. İran’da yükseköğrenim çağında olan gençlerden bu kurumlara kayıt yaptıranların oranı %5’tir. Okuma yazma bilenlerin oranı da %66’dır.

Üye Olduğu Uluslararası Kuruluşlar: İran, BM, İİT[2] (İslâm İşbirliği Teşkilatı), OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı), IMF (Uluslararası Para Fonu), İslâm Kalkınma Bankası gibi uluslararası örgütlere üyedir.

 

[1]  www.ticaret.gov.tr (Ekım-2021 Erişim)

[2]    oic-oci.org