Foundation Islamic Union
Bağımsız İslam Devletleri
İslâm Ülkeleri (Devletleri); nüfusunun tamamı veya büyük çoğunluğu Müslüman olan ve İslâm İşbirliği Teşkilatına üye veya gözlemci olan ülkelere verilen genel isimdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hicretten sonra Medine’de ilk İslâm devletinin temellerini attı. Yahudiler ve Medine’deki diğer kabilelerle anlaşmalar imzaladı. İslâm dini Medine ve dışındaki kabileler arasında da hızla yayılmaya başladı. Mekkeli müşrikler, İslâm dininin bu şekilde hızlı yayılmasından çok korktular. Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Müslümanları ortadan kaldırarak, İslâm dininin yayılmasını durdurmak istediler. Bunun için Bedir (624), Uhud (625), Hendek (627) savaşları oldu. Çok sayıda küçük savaşlar da oldu. Fakat müşrikler amaçlarına ulaşamadılar. Bu yüzden geri çekilmek zorunda kaldılar. Bu arada müşrikler, Rasûlullah (s.a.s.)’in Hac ibadetine engel oldularsa da 10 yıl süreli Hudeybiye Antlaşmasını (628) imzaladılar ve Medine’deki İslâm devletini resmen tanımış oldular. Bu anlaşmadan sonra İslâm dininin yayılması daha çok hızlandı. Mekkeli müşriklerin anlaşmayı bozmaları üzerine 10.000 kişilik bir ordu ile Mekke üzerine yüründü. Bir damla bile kan dökülmeden Mekke şehri fethedildi. 630 yılında Huneyn savaşı yapıldı. Kazanılan bu savaştan sonra artık önünde bir engel kalmayan İslâm dini bütün Arabistan’a yayıldı. Hz. Muhammed (s.a.s.) Veda haccından kısa bir süre sonra 632’de Medine’de vefat etti.
Hz Muhammed (s.a.s.)’in vefatından sonra, Hz Ebu Bekir (r.a.) Halife seçilmesiyle 632-661 yılları arasında Hulefâ-i Raşîdîn (Dört Halife), 661- 750 Emevîler, 750-1258
Abbâsiler, Müslümanları idare ettiler. Abbasiler döneminde bilhassa Merkeze uzak bölgelerde yeni yeni İslâm devletleri, hanlıklar, beylikler, sultanlıklar kuruldu. Gazneliler, Selcuklular, Delhi Sultanlığı, Timurlar, Altınordu ve Özbek hanlıklari ve Babürler doğuda, Endülüs Emevîleri, Murabitlar, Eyyubîler, Memlûkiler ve Osmanlılar batıda kurdukları devletler ve yaptıkları fetihlerle İslâm’ın yayılmasına hizmet ettiler. 18. asrın sonlarına kadar doğuda Babürler, batıda Osmanlılar Müslümanların hamiliğini yaptılar. Ancak İslâm düşmanı İngilizler, sinsi planlarıyla önce Babürleri ortadan kaldırarak doğuyu, daha sonra da Osmanlı devletini de yandaşlarının işbirliğiyle yıkarak batı Müslümanlarını sahipsiz bıraktılar. Osmanlı devleti yıkılmadan önce sadece (3) bağımsız İslâm ülkesi kalmıştı: Türkiye, İran ve Afganistan. Geri kalan Müslüman ülkeler sömürgeleştirilmişti.
Ortadoğu bölgesinde, Bahreyn, BAE, Filistin, Irak, Katar, Kuveyt, Lübnan, Suriye, Suudi Arabistan, Umman, Ürdün, Yemen olmak üzere (12) devlet; Orta ve ön Asya bölgesinde, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye ve Türkmenistan olmak üzere (8) devlet; yakın doğu bölgesinde, Afganistan, Bangladeş, İran ve Pakistan olmak üzere (4) devlet; güney-doğu Asya bölgesinde, Bruney, Endonezya, Malezya ve Maldivler olmak üzere (4) devlet; kuzey Afrika bölgesinde, Cezayir, Çad, Fas, Libya, Mısır ve Tunus olmak üzere (6) devlet; Okyanus havzasında; Burkina Faso, Fildişi sahili, Gabon, Kamerun, Nijer, Nijerya, Togo ve Benin olmak üzere (8) devlet; doğu Afrika bölgesinde, Cibuti, Eritre, Komorlar, Mozambik, Somali ve Sudan olmak üzere (6) devlet;
Kuzey-batı Afrika ve güney Amerika bölgesinde, Gambiya, Gine, Gine Bisau,
Mali, Moritanya, Senegal, Sierra Leone, Guyana ve Surinam olmak üzere (9) devlet; Avrupa bölgesinde, Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova ve Makedonya (Kuzey) olmak üzere (4) devlet ve toplam olarak (61) bağımsız devlet bulunmaktadır. Bu devletlerin 57’si İİT (İslâm İşbirliği Teşkilatına üye diğerleri ‘gözlemci’ üyedir. Bu bölümde bu ülkeleri alfabetik isim sırasına göre inceleyeceğiz. Ülkeler hakkında daha detaylı bilgi almak isteyen bizim yararlandığımız kaynaklara başvurabilirler.
İslâm ülkeleri ile ilgili istatiksel bilgileri, güncel açık bilgi kaynaklarından, bu ülkelerin resmi internet web sitelerinden, BM, İİT, IMF, Dünya Bankası, WHO, İLO gibi uluslararası kuruluşların web sitelerinden, muteber ansiklopedilerden, sürekli yayın yapan belgesel kaynaklardan, süreli yayınlar, kitap ve dergilerden uzun ve yorucu çalışmalar yaparak derledik. Alıntı yaptığımız kaynakların isimlerini hem dipnotlar olarak sayfa altlarında belirttik hem de kitabın sonundaki kaynaklar listesinde sıraladık. İslâm Birliği ve İslâm dünyası hakkında araştırma yapacak araştırmacı, ilim ve siyaset insanlarımıza anahtar vermeye çalıştık. Bu çalışmamızla İslâm Birliği’nin kurulması ve yaşatılması gibi hayatî derecede önemli bir çalışmaya temel oluşturmaya gayret ettik. Yararlandığımız kaynakların müelliflerine, kurumlarına ve eserleri hazırlayıp okuyucuların yararlanmasına sunan yayıncılara ayrı ayrı takdir ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
